Bir varoluş, bir yaratılış, mucize, ayet, Rab'bin ol demesi... Bir bebeğin varolup dünyaya gelmesi. Bi damla sudan insanı vareden Allah ne yücedir. O herseye güç yetirendir. bir bebeğin anne karnında varolup, orada herşeyinin oluşması, büyümesi ve zamanı geldiğinde Rabbin yaratmasına boyun eğerek doğması.. Hiç bir eksiklik, noksaklık yok. Rabbim o kadar yüce ki; o minicik ellerindeki tırnakları bile yaratılmış. Mucize mi dersiniz, ayet mi... Ben sadece aciziyetimi görüyorum Rabbimin karşısında.. İnsan o kadar aciz ve muhtaç kendisini yaratana. Kudretine hayran olup, önünde diz çöküyorum...
4- Evet; onun parmak uçlarını dahi derleyip- düzene koymaya güç yetirenleriz. (kıyamet)
3- Muhakkak, mü'minler için göklerde ve yerde ayetler vardır.
4- Sizin yaratılışınızda ve türetip-yaydığı canlılarda kesin bilgiyle inanan bir kavim için ayetler vardır. (casiye)
Başımızı her nereye çevirsek Rabbin büyüklüğüne ve yüceliğine şahidiz. Yeryüzündeki herşey onun yüceliğini anlatır bize ve herşey ona boyun eğmiş şekilde tesbih eder. Gören göze, işiten kulağa, hisseden yüreğe ayetler her yerdedir. Hani diyorlar ya; Allah var mı diye? Bunu diyenlere şaşmamak elde değil. Nasıl körelir bi insan, nasıl inkar eder bu kadar ayete,mucizeye rağmen kendisini yaratanı. O kadar acizken nasıl müstekbirleşir yaradana karşı. Ama Allah kuran mushafında Ayetlerin sonunda hep şöyle der; görebilenler için ayetler kıldık. Düşünüp akledebilenler için ayetler kıldık. Akleden bir topluluk için ayetler kıldık... diye. Gören göz, işiten kulak öyle büyük bir nimet ki! Rabbimiz bizi körelen,sağırlaşanlardan olmaktan korusun. Elimizdeki bu furkana sıkıca sarılıp, kaybetmemek için hiç durmadan yorulmalı,çaba harcamalıyız. Rabbim; sen beni ve çevremdeki herşeyi ol demenle yaratan, herşeye gücü yetensin. övgüye layık olan sensin. Beni ve sana gönülden boyun eğen müminleri cennetine kavuştur. Amin.
4- Evet; onun parmak uçlarını dahi derleyip- düzene koymaya güç yetirenleriz. (kıyamet)
3- Muhakkak, mü'minler için göklerde ve yerde ayetler vardır.
4- Sizin yaratılışınızda ve türetip-yaydığı canlılarda kesin bilgiyle inanan bir kavim için ayetler vardır. (casiye)
Başımızı her nereye çevirsek Rabbin büyüklüğüne ve yüceliğine şahidiz. Yeryüzündeki herşey onun yüceliğini anlatır bize ve herşey ona boyun eğmiş şekilde tesbih eder. Gören göze, işiten kulağa, hisseden yüreğe ayetler her yerdedir. Hani diyorlar ya; Allah var mı diye? Bunu diyenlere şaşmamak elde değil. Nasıl körelir bi insan, nasıl inkar eder bu kadar ayete,mucizeye rağmen kendisini yaratanı. O kadar acizken nasıl müstekbirleşir yaradana karşı. Ama Allah kuran mushafında Ayetlerin sonunda hep şöyle der; görebilenler için ayetler kıldık. Düşünüp akledebilenler için ayetler kıldık. Akleden bir topluluk için ayetler kıldık... diye. Gören göz, işiten kulak öyle büyük bir nimet ki! Rabbimiz bizi körelen,sağırlaşanlardan olmaktan korusun. Elimizdeki bu furkana sıkıca sarılıp, kaybetmemek için hiç durmadan yorulmalı,çaba harcamalıyız. Rabbim; sen beni ve çevremdeki herşeyi ol demenle yaratan, herşeye gücü yetensin. övgüye layık olan sensin. Beni ve sana gönülden boyun eğen müminleri cennetine kavuştur. Amin.