Nasıl yaşıyorsak öyle anılacağız herbirimiz,tercihlerimizle, yaptıklarımızla, söylediklerimizle, Felisiti,Perpetua gibi Allah için canlarından-çocuklarından vazgeçenler, Eyüp gibi her imtihan karşısında sabırlı olanlar, Asiye gibi onca zenginliğin arasında ''Rabbim bana katında ev ver'' diye dua edenler, İbrahim gibi Allah için ateşe atılmayı göze alanlar, İsmail gibi Allah için göz kırpmadan bıçağın altına yatanlar, Rabbin merhametine sığınanlar olarak, ya böyle anılacağız yada; Firavun gibi sınır tanımaz bir kafir olarak, Karun gibi zenginliğinin üstünlük olduğunu sanıp ve o zenginliğiyle birlikte yerin dibine geçirilmiş olarak, kahrolası Ashab-ı Uhdud gibi aşşağılanmışlar olarak, Kabil gibi katil olarak yada bugünün; Allahın haram kıldığı şeyleri yapmayı helal kılan (daha doğmamış bebeklerin katili olmayı,içkiyi, faizi, kumarı süslü gösteren), gücün onların elinde olduğunu sanan başkanlar, başbakanlar, onlara itaat eden askerler ve bu devletin vatandaşı olan her bir kafir gibi... Anılacağız bizde bizden öncekileri andığımız gibi ya Habil ya Kabil, ya Nuh yada oğlu gibi. Ya Rab den korkanlar olarak yada Rabbe şirk koşanlar olarak!

186- Yemin olsun, mallarınızla ve canlarınızla imtihan edileceksiniz ve sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve şirk koşmakta olanlardan elbette çok eziyet verici (sözler) işiteceksiniz. Eğer sabreder ve sakınırsanız (bu) emirlere olan azimdendir.(3-Ali İmran)

Korksuzca sözleri, hiç ölmeyecekmiş gibi hayatları, sınır tanımaz yaşamları, ikiyüzlü konuşmaları, meydan okurcasına Allah'a ortak koşmaları, daha önce gelip geçmiş firavun, nemrut, karun gibilerinin başlarına gelenlerin onlarında başına gelebileceğini düşünmeden hareket etmeleri, kızıştırılmış cehennem ateşine odun olmaya hazırladı onları.Bir çığlıkla semud halkını helak eden, bir bulutla tufan gönderen, Musa'ya kızıl denizi yaran Firavun'u da aynı denizde öldüren Rabbi unuttular. Bunları, onlara hatırlatanlara düşman oldular ve hiç kimsenin hiç kimseye fayda veremeyeceği günden önce onlara fayda verebilecek olan öğütlere kulak tıkadılar, tıpkı onlardan öncekilerin yaptıklarını-söylediklerini söylediler ve o sözü söyleyenlerin sonunu unuttular.Sanki hiç bitmeyecekmiş gibi sanki söylediklerinden sorumlu tutulmayacaklarmış gibi...

Unuttular ne için yaratıldıklarını, unuttular hiç bir şeyin ellerinde olmadığını, unuttular onları yaratanı, unuttular bir gün her şeyin bitip yakıtı insanlar ve taşlar olan ebedi cehennem ateşinin kızgınca kızıştırılacağını.

Ve şimdi şirk koştukları şeyi süslü göstermeye çalışanlar, Allah'ın azabı onları farkında olmadıkları bir zamanda yakalayacaktır ama onlar bunun farkında değillerdir...
166- Onlar, sakındırıldıkları 'şeyi yapmada ısrar edip başkaldırınca' onlara: 'Aşağılık maymunlar olunuz' dedik.(7-Araf)

10- Dediler ki: 'Biz yer de yok olup gittikten sonra, gerçekten biz mi yeniden yaratılmış olacağız?' Hayır, onlar Rablerine kavuşmayı inkar edenlerdir.
11- De ki: 'Size vekil kılınan ölüm meleği, hayatınıza son verecek, sonra Rabbinize döndürülmüş olacaksınız.'
12- Suçlu-günahkarları, Rableri huzurunda başları öne eğilmiş olarak: 'Rabbimiz, gördük ve işittik; şimdi bizi geri çevir, salih bir amelde bulunalım, artık biz gerçekten kesin bilgiyle inananlarız' (diye yalvaracakları zamanı) bir görsen.
13- Eğer dilemiş olsaydık, herkese kendi hidayetini verirdik. Fakat benden çıkan şu söz gerçekleşecektir: ' Yemin olsun, cehennemi cinlerden ve insanlardan (inkar edenlerin) tamamıyla dolduracağım.'
14- Öyleyse bu gününüzle karşılaşmayı unutmanıza karşılık azabı tadın. Biz de sizi gerçekten unuttuk; yaptıklarınıza karşılık ebedi azabı tadın. (32-Secde)

Dikkatli düşün, dikkatli yaşa, dikkatli konuş, farkında ol yaşadıklarının çünkü bugün bize düşman olanlar da bir zamanlar bu sözleri söylediler ama ne yazık ki yaşamak ağır geldi onlara ve sattılar-değiştiler cennetlerini, bir gün biteceğini bile bile bu dünyaya.

106- Bazı yüzlerin ağaracağı, bazı yüzlerin de kararacağı gün... Yüzleri kapkara-kesilecek olanlara: 'İmanınızdan sonra inkar ettiniz, öyle mi? Öyleyse inkar etmenize karşılık olarak azabı tadın” (denilir). (3-Ali İmran)

Rabbimiz bizlere, bizden çok önce yaşayıp ama yaşamlarıyla bize bugünümüzdede örnek olan tüm teslimler gibi bir örneklik nasip et. Söylediklerimizi, yaşamımızla gerçekleştirenlerden kıl, kafirler topluluğuna karşı bize yardım et, amin.