111- Hiç şüphesiz Allah, mü'minlerden -karşılığında onlara mutlaka cenneti vermek üzere- canlarını ve mallarını satın almıştır. Onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve öldürülürler; (bu,) Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da O'nun üzerine gerçek olan bir vaaddir. Allah'tan daha çok ahdine vefa gösterecek olan kimdir? Şu halde yaptığınız bu alışverişten dolayı sevinip müjdeleşiniz. İşte 'büyük kurtuluş ve mutluluk' budur. (Tevbe)
Bizler, mal yığıp biriktiren ve onu saydıkça sayanlardan mı olacağız.
Zalimlerden ya da nankörlerden olmamayı dileyebilirim Allah' tan. Ama bunu duam sağlayamaz. Bunu sağlayabilecek tek şey benim. Beni ateşten benden başkası koruyamaz. Benim yerime kimse savaşamaz ve benim yükümü kimse taşıyamaz çünkü...
111- Allah'a güzel bir borç verecek olan kimdir? Artık Allah, bunu onun için kat kat arttırır. Onun için 'kerim (üstün ve onurlu) bir ecir' vardır. (Hadid)
Bir roman okumuştum zamanında, bir rahip, vebaya yakalanmış bir adamla konuşuyordu.
Adam ona hiçbir şeye sahip olmadığını söylemişti.
Rahip ise ona:"Allaha inanıyor musun?" diye sormuştu.
Adam: "Evet" deyince, Rahip:
"Bak gördün mü, sahip olduğun çok büyük bir şey varmış" demişti.
Bu hayatta sahip olunabilecek iki şey vardır.
Biri Cennete vardıracak bir inanç. Diğeri Cehenneme vardıracak bir inkar; Ya yaşantınla, ya dilinle farketmez. Ölüm herşeyi alıp gidecek, yalnızca bu ikisi kalacak.
Şimdi kendime tekrar soruyorum, neler dileyeceğim bundan böyle Allah' tan?
Beyza ile konuşuyorduk geçenlerde. İstekler teker teker başlar. En son artık bir iki yetmez, on mutfaklı evler yapmak istersin. Bir yerde dizginlemezsen eğer, bu bir hastalık gibidir.
İhtiyacım olmadığı halde istediğim herşey ya cehennemdeki mekanımı hazırlayacaksa. Onlar besleyecekse ateşi beni yakması için. Hepsinden vazgeçmez miyim o zaman?
42- Ayağın üstünden (örtünün) açılacağı ve onların secdeye çağrılacakları gün, artık güç yetiremezler.
43- Gözleri 'korkudan ve dehşetten düşük', kendilerini de zillet sarıp kuşatmış. Oysa onlar, (daha önce) sapasağlam iken secdeye davet edilirlerdi. (Kalem)
Bu ayeti okuyabiliyorsak, bu çağrı bize de ulaşmış demektir. Enam suresinde şöyle yazar: "Sizi ve kime ulaşırsa, kendisi ile uyarıp korkutmam için bana şu Kuran vahyedildi."
İcabet etme fırsatımız varken icabet etmeli, dönme fırsatımız varken uyarılara kulak asmalıyız. Allah der ki: "Azap onların sahasına indiği zaman, uyarılıp-korkutulanların sabahı ne kötüdür"
39- İnkâr edenler ise; onların amelleri dümdüz bir arazideki seraba benzer; susayan onu bir su sanır. Nihayet ona ulaştığında bir şey bulamaz ve yanında Allah'ı bulur. (Allah da) Onun hesabını tam olarak verir. Allah, hesabı çok seri görendir. (Nur)
(2015-2016)
Bizler, mal yığıp biriktiren ve onu saydıkça sayanlardan mı olacağız.
Zalimlerden ya da nankörlerden olmamayı dileyebilirim Allah' tan. Ama bunu duam sağlayamaz. Bunu sağlayabilecek tek şey benim. Beni ateşten benden başkası koruyamaz. Benim yerime kimse savaşamaz ve benim yükümü kimse taşıyamaz çünkü...
111- Allah'a güzel bir borç verecek olan kimdir? Artık Allah, bunu onun için kat kat arttırır. Onun için 'kerim (üstün ve onurlu) bir ecir' vardır. (Hadid)
Bir roman okumuştum zamanında, bir rahip, vebaya yakalanmış bir adamla konuşuyordu.
Adam ona hiçbir şeye sahip olmadığını söylemişti.
Rahip ise ona:"Allaha inanıyor musun?" diye sormuştu.
Adam: "Evet" deyince, Rahip:
"Bak gördün mü, sahip olduğun çok büyük bir şey varmış" demişti.
Bu hayatta sahip olunabilecek iki şey vardır.
Biri Cennete vardıracak bir inanç. Diğeri Cehenneme vardıracak bir inkar; Ya yaşantınla, ya dilinle farketmez. Ölüm herşeyi alıp gidecek, yalnızca bu ikisi kalacak.
Şimdi kendime tekrar soruyorum, neler dileyeceğim bundan böyle Allah' tan?
Beyza ile konuşuyorduk geçenlerde. İstekler teker teker başlar. En son artık bir iki yetmez, on mutfaklı evler yapmak istersin. Bir yerde dizginlemezsen eğer, bu bir hastalık gibidir.
İhtiyacım olmadığı halde istediğim herşey ya cehennemdeki mekanımı hazırlayacaksa. Onlar besleyecekse ateşi beni yakması için. Hepsinden vazgeçmez miyim o zaman?
42- Ayağın üstünden (örtünün) açılacağı ve onların secdeye çağrılacakları gün, artık güç yetiremezler.
43- Gözleri 'korkudan ve dehşetten düşük', kendilerini de zillet sarıp kuşatmış. Oysa onlar, (daha önce) sapasağlam iken secdeye davet edilirlerdi. (Kalem)
Bu ayeti okuyabiliyorsak, bu çağrı bize de ulaşmış demektir. Enam suresinde şöyle yazar: "Sizi ve kime ulaşırsa, kendisi ile uyarıp korkutmam için bana şu Kuran vahyedildi."
İcabet etme fırsatımız varken icabet etmeli, dönme fırsatımız varken uyarılara kulak asmalıyız. Allah der ki: "Azap onların sahasına indiği zaman, uyarılıp-korkutulanların sabahı ne kötüdür"
39- İnkâr edenler ise; onların amelleri dümdüz bir arazideki seraba benzer; susayan onu bir su sanır. Nihayet ona ulaştığında bir şey bulamaz ve yanında Allah'ı bulur. (Allah da) Onun hesabını tam olarak verir. Allah, hesabı çok seri görendir. (Nur)
(2015-2016)